
Gaia Seyahatnamesi 5. Bölüm – Altın Ülke Akciğer
Akciğer Ülkesi, Büyük Trakea Denizi ile ayrılan iki büyük adadan oluşuyor. Denizden ülkeye giren nehirler bu devasa kara parçasını en ince bölgesine kadar fraktallere ayırıyor. Asinus dedikleri küçük mahallelere kadar giren bu nehirler ülkenin genel geçim kaynağını oluşturmakla birlikte yerli halk tarafından da kutsal kabul ediliyor. Gökyüzünün altın rengi gün boyu bu kutsal sulara yansıdığı için burada her yeri altından yapılmış yanılgısına düşebilirsiniz. Bunun nedeni, buranın atmosferinde diğer ülkelerde olmayan plevrosfer isimli bir tabakanın olması.
Ben günlerimi daha çok Polmone Medio Destro şehrinde geçirdim. Öğrendiğim kadarıyla buranın ekonomisi daha çok oksijen ithalatı ve karbondioksit ihracatı ile dönüyor. Herkesin oksijene ihtiyacı olduğunu göz önünde bulundurursak yerli halkın ne kadar zengin olduğu bu tahmin edebiliriz. Tüm Gaia’ya nam salmış Medici ailesi de burada yaşıyor ancak henüz onlarla tanışma fırsatım olmadı.
Burası gezdiğim diğer ülkelere nazaran çok daha, nasıl desem, rahat bir ülke. Rahatlıktan kastım, kafa rahatlığı. Burada yaşayan insanlar mutluluklarını bu hallerine borçlu. Tabii bir de ekonomik refaha elbette. Ayrıca Gobletlerden Klaralara, Pnömositlerden Epitellere onlarca zümre hiçbir çatışmaya girmeden birlikte yaşıyor. Hatta bazı bakteri ve mantar ırklarından da yaşayan gördüm burada. Bununla birlikte diğer ülkelere nazaran ne bir ırkçılık, ne bir üstencilik ne de anlaşmazlık gördüm.
Evet burası altın göğü, altın suları ile Altın Ülke Akciğer. Ama burayı asıl altın yapan şey işte bu huzur ortamı.
Resim: River San Lorenzo with the Campanile of San Giorgio dei Greci, VeniceMartín Ricoca. 1900