
“Orada (yeraltı göllerinde) çalışan takva sahiplerine müjdele: O gün geldiği zaman patlamalar içinden kurtuluşu (kutsal emanet) bulacaksınız. Onlara gelecekte sevinç ve mutluluk vardır.”
– Intestinizm 12:164
Pepsinsakallardan Ginolim, Foveolar zümresi tarafından özenle dokunmuş mukus zırhını giyerken bu ayetleri tekrarlıyordu. Dedesi Dufrud’un ona her seferinde hatırlattığı gibi, bu kaynar göle girmeden önce 41 kere aynı ayeti tekrarlaması gerekiyordu, yoksa ateşler onun kaynatıp kül ederdi. “Madem bu ayetler bizi koruyor o zaman neden bu zırhı giyiyoruz ki” diye düşünürken tekrar sayısını ona getirmişti.
Yerdelenin en alt katında bir yandan ritüelini sürdürüyor bir yandan da son kontrolleri yapıyordu. Mide Ülkesi’nin kutsal simyacıları tarafından dikkatle hazırlanmış HCl patlayıcıları tek tek saydı. Bunları özefagus okyanus akıntısından gelen meteor kayalarına yerleştirip görevini tamamlayacaktı. Evet zor bir işti belki ama ailesi yıllarca bu ulvi görevi yerine getirmişti ve sıra ondaydı. Eğer dinin emrettiği bu vazifeyi yerine getiremezlerse Gaia’nın sefalet içinde yok olacağına inanıyorlardı. Zaten son zamanlarda ülkede artan depremler, bu önemli görevi layıkıyla yapamamanın bir sonucu olarak tanrının sinirlenmesi değil miydi?
“…Onlara gelecekte sevinç ve mutluluk vardır.” 41. tekrarını bitirir bitirmez mukus kaskını da takıp kaynar gölün derinliklerine doğru ilerledi.
Resim: Underground city with river and rooms, fantasy of lost cave town, generative AI