
1. İnsan Evreni Hikaye Yarışması İlk 10 Ödülü
Yazar: Zübeyir Demir
15 Mayıs 3219:
Merhaba günlük, bugün nasılsın? Ben hiç iyi değilim. Şu okul neden bitmiyor bir türlü? Bitmesine 9 gün kaldı ama ben dayanamıyorum artık. Dersler çok sıkıcı, bugün coğrafya dersinde ülkemizin adalarını öğrendik, neymiş hepsini ezberleyecekmişiz… Bunu hiçbir hominin ezberlemesine imkân yok. Keşke ben de arkadaşım Erit gibi babamla ülke ülke gezebilseydim. O bir kan hücresi, babasıyla haftada bir bizim adaya gelir ve babam onlara oksijen satar. Ben de maceralar yaşamak istiyorum, ileride babam gibi oksijen satmak istemiyorum. Ailem Pnömosit olmaktan, altın ülke Akciğer’de yaşamaktan, ticaret yapıp para kazanmaktan hep gurur duyar ama bu bana göre değil. Her neyse, bu günlük benden bu kadar, yarın erken kalkmalıyım iyi geceler.
22 Mayıs 3219:
Selam günlük, bugün her ay olan Trakea Denizi’nin çekilmesi tekrar oldu. Bu neden oluyor bilmiyorum ama çok garip bir durum. Ne öğretmenlerimizin ne de evdekilerin bunun sebebi hakkında verdikleri cevaplar bana mantıklı gelmiyor. “Bize bir zararı olmaz korkma.” diyorlar ama ben korkmuyorum zaten, sadece sebebini merak ediyorum. Ve sana bir sır vereyim günlük ama aramızda. Sular çekildiğinde fark ettim ki kara flamalı bir gemi geliyor ve limanımıza yanaşıyor. Evet, bence suların çekilmesinden sorumlu şey bu gemi. Şşt… Annem geliyor gitmem gerek, görüşürüz günlük.
24 Mayıs 3219:
Sonunda… Sonunda günlük, okul bitti. Bugün okulda ismimim Akciğer ülkesinde çocuklara en sık koyulan isim olduğunu öğrendim. Anlamı “esinti” imiş. Pnemy… Ne komik bir isim… Bu okul ne kadar sıkıcı olursa olsun bazen ilginç şeyler öğreniyorum ama ne hikmetse şu deniz çekilmelerinin sebebini bir türlü öğrenemedim. Okul uzun bir süre yok, bu süreçte ilk önce “çekilmelerin” sebebini öğrenmeliyim. Dün dedemden bazı bilgiler öğrendim, eskiden Akciğerde daha fazla Epitel zümresinden homin yaşarmış. Onların sayısı yavaş yavaş azalmış. Hatta eskiden Goblet zümresi mukus üretimini o kadar artırmış ki diğer bütün Akciğer halkının yaşamını kötü etkilemiş bu olay. Acaba bunların sebebi neydi? İşte bunların öğrenebilmem için önümde upuzun bir tatil var günlük.
7 Haziran 3219:
Tamam kızma kızma. Evet, 14 gündür yoktum ama bir sebebi vardı. Dedemden biraz daha bilgi öğrendim. Bu seferki bilgiler daha özel. Kimseye anlatmayacağıma söz verdikten sonra bana şu gizli bilgileri verdi: Histamin denen bir gizli emir… Bu emir, Mast birlikleri tarafından Goblet zümresi dâhil diğer Akciğer halkından bazı zümrelere dağıtılmış. Özellikle Trakea Denizi’ne kıyısı olan şehirlere. Mastlar kim mi? Onlar bir çeşit savunma birlikleri. Bölgenin asayiş ve güvenliğini sağlayan özel kuvvetler. Her neyse, kimse Mast birlikleri bunu neden yaptı bilmiyor. Ama tahminime göre Goblet zümresinin mukus denen yapışkan sıvıyı daha çok üretmesinin sebebi zengin olmak için değil, bu Histamin emrinden dolayı. Peki ama o kara flamalı gemi, onun bir ilgisi var mı bunlarla?
10 Haziran 3219:
Günlük! Çok korkuyorum umarım biri beni görmemiştir. Ne yaptığıma inanamayacaksın! Bu gün Trakea Denizi’nin tekrar çekilmesiyle hemen limana koştum. Kara flamalı gizemli geminin gelmesini bekledim. Yaptığım şey aptallık mıydı bilmiyorum ama o gemi gelince onları gizlice izledim. Bir sandık indiriyorlardı. Merak edip geminin içine gizlice girdim ve o sandıklardan yüzlercesi olduğunu gördüm. Sandıkların üzerinde de şu kelime yazıyordu: Albuterol. Acaba neydi bu? Sandıkların içini açmaya cesaret edemedim, hemen kaçtım oradan. Umarım beni görmemişlerdir yoksa annem beni bitirir.
18 Haziran 3219:
Merhaba günlük, neredeyse 1 haftadır evden çıkmadım. Histamin ve Albuterol isminin geçtiği bir bölüm var mı diye evimizdeki kitapların tamamını kontrol ettim ama hiçbir kitapta bu isimlerle ilişkili bölüm bulamadım. Yok yok! Ben öyle hemen pes etmem, bir planım daha var: Karşı adaların en büyüğünde çok eski ve büyük bir kütüphane var gerekirse oradaki tüm kitapları koyacağım. Yarın sabahtan ilk işim oraya gitmek olacak. Şimdi sana iyi geceler.
19 Haziran 3219:
Buldum günlük buldum! Bugün gün boyu kütüphanedeydim. Yaşlı bilge bir Nöron, bana bir çok şey anlattı. Nereden başlasam bilmiyorum. Yaşlı Nöron, Lökotrien adında başka bir maddeden daha bahsetti. Lökotrien ve Histamin, denizlerimizde meydana gelen çekilmenin ana kaynağıymış. Söylediğine göre yıllar yıllar önce bu çekilmeler her gün oluyor ve neredeyse Trakea Denizi’nin suyu tamamen kuruyormuş. Bir gün Lökotrien ve Histamin neredeyse hiç görülmez olmuş işte o gün denizlerimiz tekrar dolmuş ve Akciğer Ülkesi zenginliğine tekrar kavuşmuş. Histamin’in ortadan nasıl kaybolduğunu bilmese de Lökotrien hakkında bana kadim kitaplarda ismi geçen bir cevher söyledi: Zafirlukast. Bu cevher her nasıl oluyorsa Lökotrien’in ortadan kalkmasını sağlamış. Tek bildiği şey bu… Bugün birçok şey öğrendim günlük. Keşke Histamin’le ilgili de bir bilgi bulabilseydim ama hiç bulamadım. Çok orgunum, şimdi uyumak istiyorum daha öğrenmem gereken birçok şey var.
24 Haziran 3219:
Yeniden merhaba günlük. Dört gündür o büyük kütüphaneye gidiyorum ama bilge Nöronu hiç göremedim, onu tanıyan bir homin bile yok. Bense onu kütüphane müdürü sanmıştım. Konu hakkında birçok şey öğrenmeme rağmen daha eksik kalan onlarca yer var: Albuterol sandıklarını taşıyan kara flamalı gemi nereden geliyor? Histamin’in ortadan kaybolmasına neden olan şey ne? Zafirlukast cevheri şu an nerede? Trakea Denizi kıyılarında yaşayan Epitel zümresine ne oldu? ve daha nice sorular… Bu soruların cevaplarını öğrenmemizin tek yolu var günlük: Yolculuğa çıkmak. Birkaç saate sabah olacak, aileme bir not bıraktım umarım benim için endişelenmezler. Sense dostum… sen burada kalıyorsun bu yolculukta senin başına bir şey gelmesini istemem. Sana söz, geldiğimde bu soruların cevaplarını anlatacağım. Kim bilir belki sana bir parça Zafirlukast cevheri de getiririm. Yıllar sonra görüşmek üzere hoşça kal dostum.