Ben 50 yaşında, işini severek yapan bir tarih profesörüyüm. Tarih, küçüklüğümden beri hep ilgimi çekmiştir. Özellikle de şarkılara konu olmuş, destanlaşmış bir hikâye olan “Akciğer İç Savaşı” benim asıl ilgi alanım olmuştur. Bundan tam 1400 yıl önce gerçekleşen bu iç savaşta, on binlerce masum hayatını kaybetmişti. Ama kurtarıcılarımız olan ulu inspirler ve kullandıkları kutsal silahlar sayesinde, bugün güzel ülkemiz akciğer hala hayatta.

Kutsal silahlar, İrinotekan, Sisplatin ve son olarak Verapamil… Bu kutsal emanetlerin şu an nerede olduğunu bilen yok. En azından tarih kitaplarımız bunu böyle yazıyor. Ben de yıllardır öğrencilerime tarihimizi bu doğrultuda anlattım. Ancak emekliliğimin de yaklaştığı şu günlerde artık kafamı kurcalayan bazı şeyleri anlatmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Tabii bunları ulu orta konuşmaya cesaretim yok. Ama en azından düşüncelerimi kağıda dökebilirim diye düşünüyorum:

Akciğer iç savaşı. Bundan 1400 yıl önce güzel ülkemizin kurtarıcıları olan inspirler sayesinde biten acı savaş. İnspirler bu savaşı yanlarında getirdiği kutsal silahlarla çözdüler. İrinotekan, Sisplatin ve Verapamil… Ancak bu silahları ölüm aracı olarak kullanmaktansa bir tehdit aracı olarak kullandılar. Böylelikle savaş, daha fazla kişinin ölmesine müsaade etmeden bitmiş oldu.

Hala her sene bu savaşın anma törenleri, İnspirasyonizm dininin öğretileri eşliğinde ibadetlerle birlikte yapılır. Bu din bize barışı, huzuru ve dinginliği getirmiştir. Hatta savaşı dahi kimsenin bir damla kanı akmadan bitirebilmiş kutsal bir şeydir bizim için…

Peki ama bu şarkı neden var? Bu şarkıyı tarihi verilerin hiçbir yerinde bulamıyorum. Sadece binlerce yıldır söylenegelen ve dilden dile günümüze ulaşan bir şarkı. Bunu kimse dillendirmiyor ve umursamazca insanlar tarafından  söylenmeye devam ediyor şarkı. Acaba tarih, bize anlatıldığı gibi olmayabilir mi?

Şarkı: Akciğer İç Savaşı

İrinotekan ve sispilatinle

Kıyıma uğradık…

Verapamil geldi sonra

Karşı koyamadık…

Yo Ho, kimse, ne siyah ne beyaz

Heave ho, metastaz, tekrar doğacaz

Yo Ho, kemo radyo, şimdi gücümüz az

Heave ho, metastaz, tekrar doğacaz

“Tekrar doğacaz”. Umarım bu sadece bir kuruntudan ibarettir.